bugün

entry'ler (103)

dinlenmesi gereken şarkılar

http://youtu.be/tyvA6lFdiWc
Yağmurlu havada, özellikle birinden nefret de ediyorsanız iyi gider...

dinlenmesi gereken şarkılar

(bkz: her şey bitmiştir artık)
Çok da gerekli değil. yalnızca günün anlam ve hissiyatını belirtiyor gibi geldi.
ihtiyaç anlarında ulaşmak için;

http://www.youtube.com/watch?v=r0QQSKWc5Ug

(bkz: basima gelenler)
http://www.youtube.com/watch?v=2M7sTFTHxIw

gizli cia sayfası

tam da, bilmem kaç tane film indirdiğim sırada karşıma çıkan ekrandır. 15 sn durup düşünüp, olayı anca idrak edebildiğimden, 15 sn'lik bir "n'oluyoruz !?" şaşkın ördek bakışı atmama vesile olmuştur. yönlendirdiği bu sayfayla da beni benden almıştır.
(bkz: https://www.cia.gov/about...raqi-rewards-program.html) * * *

ayçiçeği

"her zaman başı dik, her zaman başı havada, sessiz, gururlu mu gururlu… ama kimse bilemezdi ki sebebini, bilmezlerdi ki gecelerini… bu sessizliğin altında bir şeyler gizli olmalıydı, geceleri saklanan… belki de beklediği bir şeyler vardı, görülme ihtimali sadece gündüz olan... belki de unutmaya çalıştığı bir şeyler vardı, gittiği vakit gece olan…
nefes alırken geceleri zorlanan kimdi, niyeydi ?
alması gerekmiyor muydu, gündüz verdiği oksijenlerin bir kısmını geri..? ki en çok güneşe bakan da oydu, en çok o veriyordu kendinden bir şeyler… anlatamazdı ki nefes alamayışının sebebini, askının geceleri gidişini…hem o bu şekilde de yapabilirdi, ona sadece gündüzleri de yetebilirdi, onun oksijene olan ihtiyaciı bir hayvandan farkıydı, aşık da olabilmeliydi o…
olmuştu da... belki aşkına bakarken canı yanıyordu, ama onun icin bu aşk acısıydı, belki ileri de daha fazla bakamayacaktı ona, ama olsun aşkın gözü kördü…belki bu aşk imkansızdı ama olsun… sebebi yoktu ama yine de olsun…
sebebi yok muydu, yoksa yok mu sanıyordu? bu cevabı bilen sadece güneşti...
biliyordu ki ona daha fazla yaklaşırsa yakacağını, yapabileceği tek şeyin ona uzaktan bakmak olacağınıi ve her imkansız aşk gibi içinin asla boş kalmayacağını..."

fenerbahçe nin gol yememe rekoru

maçı * sunan spikerin şom ağzıyla bozulmuş rekordur.

küp şeker yerine hala toz şeker kullanan kişi

(bkz: aynı kişi, poşet çay yerine toz çay kullandı.)* *

çirkin birine ilk görüşte aşık olmak

bir insan güzel bulduğunu mu sever, yoksa sevdiğini mi güzel bulur? sorusunun cevabını bulmuş kişi davranışıdır... sevdiğini güzel bulmuştur...

uludağ sözlük

reklamda saçmalamanın sınırı olmadığını göstermiş taraflardan diğeri...
itici, değersiz bir o kadar da bencilce düşünülmüş reklam kampanyasına alet olmuş sitedir... kendi adıma hiç dert etmem. girdiğim entry sayısı belli ve kalitesi yok denecek kadar az ama bu sözlüğün adam gibi yazan/okunan diğer yazarlarına yapılmış saygısızlıktır...
yardım kampanyası diye bahane de bulundu... madem öyleydi, daha önce gelişmeler butonu neden kullanılmadı ?

bifincancay

ilk gördüğümden beri kullanıcı adını "bifin cancay" olarak okuyup duruyordum. meğer "bi fincan çay" mış. algılama yetime hayranım...
ama bu ilk değil tabii. montajelemani nı da "monta jelemani" diye okumuştum epey bir süre...
bu arada sevgilerimi iletiyorum kendisine...
nick altını yapılmış en aptalca dalgınlık kısmına çevirmek istemezdim.*

sina demiral

1982 yılında diyarbakır’da doğan mehmet sina demiral; ilk, orta ve lise eğitimini diyarbakır’da tamamladıktan sonra 2000 yılında itü işletme mühendisliği’ni kazandı ve istanbul’da yaşamaya başladı. 2004 yılında üniversiteyi bitirmesi ile fotoğrafla tanışan mehmet sina demiral, istanbul sevgisini çektiği istanbul fotoğraflarıyla süslemeye başladı. istanbul fotoğrafları ve sevgisi onu 9 ay gibi bir dönem "istanbul.com" ve “in istanbul” dergisinde fotoğraf editörü olarak çalışmaya yöneltti. şu an beymen'de mali işler ve denetim uzmanı olarak çalışmakla beraber fotoğrafçılığı serbest ve kişisel çekimleri için sürdürmektedir.

daha önce fotofanclub’ın düzenlediği karma sergileri’ne ve istanbul’u düşünüyorum karma sergisi’ne katıldı. ayrıca; foreign policy, popüler tarih, chica, go-girl, ekonometri dergisinde ve çeşitli istanbul kataloglarında fotoğrafları yayınlandı.

sina demiral ve özgür çakır, 2007 yılında açtıkları istanbul'da sergisinden sonra 2008 eylül'nde melankolistanbul fotoğraf sergisiyle fotoğraflarını izleyicileriyle buluşturdu.

fotoğrafta dijital müdahelelere karşı olmadığını, çağın bir gereksinimi olarak eğer doğru yerde doğru fotoğrafa uygulandığında sanatsal değerini artıracaksa yapılması gerektiğine de inanan göze hitap eden istanbul aşığı fotoğrafçılardan...

kendisi hakkında açıklama ve detaylar için:
(bkz: http://sinademiral.deviantart.com/)
***********

yalnız şu sıralar, çekim ortaklığı yaptığı kişiyle yaşadığı problem nedeniyle, aslı astarı olmayan ithamlarla taklitçi ve hırsız yerine konulmaktan hayli muzdarip.
(bkz: çamur at izi kalsın)

duyulduğunda küfür ettiren reklam replikleri

*-ya hidayet abi...
- ne var nuri!?
- neyi nuri!?
- cepten e-posta hızı nuri!
- niye nuri!?
- eee...nuri!?
- al şu telefonu nuri..!
- e-postana gir nuri!?
- arkanı niye dönüyorsun nuri!?
- bu mu komik nuri!?
- sen daha komiksin nuri!?*
*

vaudeville for vendetta

tamam eğlenceli, adam döktürüyor v.s yazmaya gerek yok* ama bu istatistik derecelerindeki 44. de neyin nesi? haftalardır çözebilmiş değilim. çok esrarengiz...

kardeşini seç

listede belirtilen çoğu okul müdürünün olaydan habersiz olduğu fakat gerekli bilgileri kendilerine ulaşarak alabileceğiniz faydalı bir oluşum...
biraz önce seçtiğim öğrencinin okul müdürünü arayıp kendisi hakkında bilgi aldım. olaydan habersiz olduğunu fakat seçmiş olduğum öğrencinin gerçekten ihtiyaçlı ve gelecek vaadeden bir çocuk olduğundan bahsetti. bir de nakdi yardımın daha iyi olacağından... çünkü kırtasiye v.b giderlerin vakıflar ve diğer kurumlar tarafından karşılandığını, bunun ötesinde de çoğu ailenin kız çocuklarını bir süre sonra okutmadığından da bahsetti.
nakdi olarak yardım gönderilmemesi belirtiliyor fakat bir oyuncak ya da boyalarla da ihtiyaçları tükenmiyor ne yazık ki...

yaran ayarlar

*trafikte ön araçtaki camdan dışarıya tüküren sürücüye, arkadan gelen trafik polisinin verdiği ayardır.

"şiii... metropol laması, evinde de böyle mi yapıyorsun?????"

özelleştir

üye girişi yapılırken sağ üst tarafta yer alan küçük fotoğrafların arada bir değiştirilmesine olanak sağlayan buton.
moderatör arkadaş ilgilenmiş sağolsun...
beş fotoğrafımın beşi de yayında...

zeki kayahan coşkun

arada bir f5 yaparak kendisini güncellemesi gereken radyocudur...
evet o sadece radyocudur öyle de kalacaktır.
onlarca kez yapmış olduğu kendi kitaplarından derleme esprileri, recep ivedik tarzı küfürlerle doldurup gösteri diye sunan bir radyocu...
kaldı ki zekirdek isimli sitesinde kendisi ve gösteri hakkında olumsuz görüşlerini yazanların yorumlarını anında silip banlıyorlar.
sanırım kendisi pohpohlanmayı çok seviyor.
yapalım hemen;
"aman hanimişte hanimiş...yürü be kim tutar seni guduuu."

çocukken yapılan salaklıklar

(bkz: yeni yila girerken 10 dan geriye saymak)

tematik mode

bozuk olan zımbırtıdır evet... hatta bir derdim var deyip düzeltilmesini talep ettiğimde;

no: #9221
üye: sokratesla
tarih: 25.11.2008 14:48
durumu: kapali - kapatildi.
şikayet: merhaba
galiba tematik modum bozulmuş (:
'on'konumunda olduğu halde başlıklarımın sol frame de gözüktüğünü keşfettim... hayır saçmalayacağımdan değil de, gözüksün istemiyorum. madem yapmışsınız kullanalım di mi?
moderator -tamam, kontrol edeceğiz.
gibi, pek de yabancı olmadığımız bu baştan savma cümlesiyle savmışlardır. ama olsundur zaten yazacak vakit bulamadığımdan şimdilik bozuk kalmasında problem de yoktur. bilsinler yeter*

tipik kedi manyakliklari

daracık cips poşetinin dibine kadar kafasını sokarak etrafta dolanması. *

abdullah biraderler

müslüman olduktan sonra "abdullah biraderler" olarak tanınan Kevork, Hovsep ve Viken adında üç Ermeni kardeş, osmanlı'da fotoğraf sanatının gelişmesinde öncülük ederek, Abdülaziz ve 2 nci Abdülhamit tarafından "ressam-ı hazreti şehriyari" (padişah hazretlerinin ressamı) unvanıyla ödüllendirilmişlerdir.